Kuş kanatlarının kemiklerinden bir tür pan flüt yapmıştı. Nota dizilimi önemli değildi. Harmonik bir flüttü bu. Ona üflediğinde, gök dinleyecekti kendisini, asıl önemli olan buydu. Bir çocuk öyle söylemişti. Eğer böyle bir pan flüt yaparsa, çocuk sadece flüt demişti, gök onu gerçekten dinleyecek ve gerçek arzusunu verecekti. Çocuk da ninesinden dinlemişti bu masalı. Masallar gerçekti, biliyordu bu gerçeği. Kırk iki yaşında olmasına rağmen… Ve… İşte akciğerlerden çıkan havayla anlatmıştı kendisini. Düşüncelerini havaya iletmiş, hava flüte iletmiş, flüt de gökyüzüne fırlatmıştı onları. Gök dinlemişti. Ardından tam ayaklarının dibine yavaşça inen bir pakete sahipti artık çünkü. Cismani bir cevaba… Paketin içinden onun …
Etiket: flüt
29.04.2018
Resim ve heykeller yapardı. Onun diğer ressamlardan ve heykeltıraşlardan farkı, yapmak istediği resme ya da heykele, yapmak istediği şeyin karar verdiğiydi. O sadece bir aracı, bir kuklaydı. Tüm sanatçılar söylerdi bunu; ama onlar benzetme olsun diye söylerlerdi. Ya da sadece öyle hissettikleri için… Oysa onun için durum tam da böyleydi. Bir şey yapmak istediği ya da yaratılmak isteyen şey çıkmak istediği zaman, zihnini bir ses işgal ederdi. Tıpkı şizofrenlerde olduğu gibi… Aslında bu sesler, çoğu şizofrende olmayacak kadar amaçlı ve tutarlı olurdu. Ses söylemeden önce, yapacağı şeyin bir resim mi yoksa heykel mi olacağını bile bilmezdi. Malzemeyi bile… “Bir kağıt …