15.02.2018

Bizi yatıştıran, gözyaşlarımızı silen ya da en azından ‘ağlama,’ diyen birisi olmasa ağlar mıydık acaba? Hep merak ederim bunu. Çocukluktan başlar bu. Ne kadar yatıştırmaya çalışırsan çocuk o kadar çok ağlar. Sokakta oynarken daha kötüsü gelir başına ama gıkı çıkmaz mesela.
İşte bu aralar hiç ağlayamamamın sebebi de beni teskin edecek birisini bulamamış olmam. Gerçi erkekler ağlamaz bizim memlekette…
Erkek yatıştırılmaya ihtiyaç duymaz da mı ağlamaz? Neden ağlamaz erkekler? Hep koruyan, yatıştıran mı olmak zorundayız?
Oysa nasıl maymunlar birbirlerinin bitlerini ayıklayarak sosyalleşiyorsa, biz de birbirimizin gözyaşını silerek sosyalleşiyoruz işte. Tevekkeli değil, erkekler pek sosyal değil.
Ben de öyle işte…
Kimseyle konuşmadığım haftalar oluyor. Ortamım var ama insanım yok.
Yok abi… Zorlayamıyorsun böyle şeyleri işte.
Bazen bir kafeye gidip bir nargile istiyorum ve
“Versene lan şu marpucu biraz da biz ziftlenelim,” diyecek biri arıyorum ama yok…
Bazen bir film izliyorum, şööyle hafif bir damla gözyaşı süzülüyor, gizleyecek biri arıyorum… Hani esner gibi yaparsın ya, gizli bir mesaj vermiş olursun hani. Aslında bu gözyaşı esnediğim için kabilinden.
Yok, kimseden gizleyemiyorum topu topu bir damlacık gözyaşımı. Gizleyemeyince de akmıyor meret, ne yapacaksın.
Velhasılı, ağlamak istiyorum be dostlar.
Dost da yok gerçi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir