Beklemek rahattı. Yapman gereken şey beklemekti sadece. Sabretmenin zor olduğunu söylerdi insanlar. Oysa sabretmek basitti. Beklerken başka şey de yapabilirdi insan. Mesela çalışırdı, para falan biriktirirdi, arkadaşıyla takılırdı, sigara içilirdi, kitap okunurdu, tiyatroya gidilirdi, yemek yenirdi… Bunları yaparken akla beklediği şeyin gelmesi kimsenin suçu olmazdı. Oysa yetişmeye çalışan insan daima hareketli olurdu. Öyle olmak zorundaydı çünkü. Yetişmeye çalışanın aklı onu bekleyende olmalıydı. Aksi taktirde niye yetişmeye çalışsındı ki? Eğer öyle olmazsa, bekleyenin işi zordu. Bekleyen ve yetişmeye çalışanın devinip durduğu yerdi dünya. Çoğunlukla birbirlerinden vazgeçtikleri…