Bir atölyem vardı. Ayakkabı yapıyordum. Vardı, yapıyordum… Şimdi sadece bir tezgahtarım. Ayakkabıcıda bile değil. Bir saatçide… Aniden oldu her şey. Birisine güvendim, falan filan işte… O önemli değil de ben saat kayışlarının derisinde mi bulacağım huzuru? Neden deri kokusunu, onunla uğraşmayı o kadar seviyorum bilmiyorum. Ayakkabı yapmayı seviyorum zaten. Deri bez ya da başka bir şey fark etmez; ama deri başka bir şey. Anlayamazsınız… Ancak onunla uğraşan anlar. Belki vahşi bir şey olduğunu düşünüyorsunuzdur ama deri başkadır işte. Sanki o cansız olması gereken eşya aslında canlıdır. Canlı olan bir şeyin parçası olduğundan değil, deri olduğundan öyledir. O canlılaşan eşyayla empati …