İnsanlığın doğasıyla ilgili günler ve geceler boyunca düşünmüştüm. Ölümle, ölümsüzlükle, yasak elmanın mahiyetiyle, kadın ve erkekle ilgili. Bunların kutsal metinlerde ve destanlardaki mesajlarıyla ilgili… Sanki sadece düşünerek tüm cevapları bulabilecektim… Ve biliyor musunuz, tam da öyle olmuştu. Cevapları sadece düşünerek olmasa da bulmuştum. Bunun için düşünmeye, uzun uzadıya düşünmeye çok şey borçluydum elbette. Düşüncelerimin sınırlarını çizen kutsal metinler; tıpkı birbirlerine paralel mendirekler gibi, düşüncelerimin gereksiz taşkınlıklarına set çekip olgunlaşmış fikirlerime demir atacak bir ortam sağlamışlardı. Kuşkusuz bilimsel araştırmalar…. Onlar olmasaydı hiçbir şey yapamazdım herhalde. Tüm bu düşünme, fikir bulma, onları bilimsel araştırma ve kanıtlarla olgunlaştırma sonrasında, elime somut bir şey …