Küçük bir çocuktu. O zamanlarda bile kendisini görünmez hissediyor, göründüğü, yani görünebilir hissettiği zamanlarda bile görünmezliğin hasretini çekiyordu. Kimse tarafından görünmemek güzeldi. Bir tek kendine hesap verebiliyordun ve hiçbir parazit olmuyordu etrafta. Seni yanlış yönlendirecek hiç kimse… Ona göre, toplumun kılavuzluğu kadar yanıltacak hiçbir şey yoktu insanı. Bunun farkındaydı. O parazitler de toplumun kılavuzluğunca aşılanmış, o virüs tarafından işgal edilmiş insanlardı. Yine de toplum olmasa hiçbir şeyin de olmayacağını biliyordu. Bir toplumun içinde var olabilmesi, görünmesi gerekiyordu. Yeni bir yıla beslenen umudun saçmalığına inansa bile herkese, yani ona söyleyen herkese “İyi yıllar,” diyordu sözgelimi. Ya da doğum gününün kutlanması onu …