28.03.2018

Bir sabah, o sabah, asla tahmin dahi edilemeyecek bir acıyla uyandım. Öyle bir acıydı ki, iki omzumdan başlıyor, sonra tüm vücuduma dağılıyordu ama asla toplanmıyordu. İki ayrı acıydı ve bu iki ayrı acı beni mahvediyordu. Ve bir türlü sona ermiyorlardı. Omuzlarıma bakmak, bana saatler gibi gelen bir süre sonra aklıma gelmişti. Gövdemle kaynaşmış iki yılan görmek… Dumura uğrayacak halim olabilseydi yapardım bunu. Böyle bir lüksüm dahi yoktu. Ne düşüneceğimi bilmeden ne kadar yattım orada bilmiyorum. Sonra Firdevsi’nin yazdığı bir hikaye geldi aklıma. Dehhak… Onun da; şeytanın, kandırdıktan sonra omuzlarını öpmesi suretiyle iki yılan belirmişti omuzlarında. Dehhak hükümdar olduğundan her gün …

Okumaya Devam Et