03.12.2017

Sandalyesinde oturmuştu. Gururluydu. Ayaklarının altına yatmış yakışıklı adamı ayağıyla dürttü, tasmasını kavradı ve önden dört ayak üstünde genç ve yakışıklı adam, arkasından tasma elinde dimdik yürüyen gururlu adam, , ofisten çıktılar. Eve gidecekti. Tasmalı adamın küçücük bir kulübesi vardı. Tanrının dokunduğu kör adamınsa saray gibi bir evi… Yanlarından geçen tahtırevan üstünde oturan kadın da tanrının dokunduklarındandı. Kamburdu ve anlaşılan o ki kas erimesi vardı. Tahtırevanı çekenler de tasmalı adam gibi güzel kadınlardan ve yakışıklı adamlardan oluşmaktaydı. Tanrının dokundukları ve dokunmadıkları…. İşte hayat bu kadar basitti bu dünyada. Eğer tanrı sana dokunduysa, yani bir sakatlığın, hastalığın ya da buna benzeyen bir …

Okumaya Devam Et