20.02.2020

İş çıkışında, her defasında, bir körü bastonuyla hızlı adımlarla yürürken görmekteydim. İstisnasız her gün acelesi varmış gibi yürürdü. Bir yere yetişmek ister gibi, yüzünde hep telaşlı bir ifade vardı. Gözleri kapalıydı ama dudaklarını büzüşü, bazen avurtlarını içine çekişi, onu yönlendiren insanlara aceleyle; “Tamam tamam…” deyişi ama yine kendi bildiğini yapışı, hatta bir defasında arkasından küfreden birisini bile umursamayışı, aslında sinirli bir tavırla o yana dönse de acelesi olduğundan boş vermiş gibi davranışı… Bir yere yetişmekteydi bu adam kısacası ve ben onun nereye gittiğini onu her görüşümde daha da merak etmekteydim. Onu izlemek istiyordum; ama bir türlü cesaret edemiyordum. Aslında rahat …

Okumaya Devam Et

08.02.2018

AHHH! Yarım saate kalmadan öleceğim. ölürken çok büyük ihtimalle birisini öldürerek hem de… Üçüncü sıradayım. Benden önce iki tanesi ölecek. Büyük bir gürültü eşliğinde… Ben de… Gürültüyle öleceğim. Tıpkı benden öncekiler ve sonrakiler gibi… Bizim yazgımız bu. Gürültüyle ölmek… Tek tesellim, ölmeden önce uçuyor olmak. Döne döne uçmak… Devasa bir mutluluk olsa gerek uçarak ölmek. öğrensem de açıklayamayacağım; zira bir salise sonra ölmüş olacağım. Ve öldürmüş… Herkes bizden nefret ediyor. Bizi kullansalar da bizleri kendileri yaratıp amaçlarına göre yönlendirseler de bize “Kör” diyorlar. “Kör bir kurşun…” Oysa herkes biliyor, hepimiz biliyoruz bizleri yönlendirenlerin, gezi gözü ve arpacığı aynı hizaya getirenlerin …

Okumaya Devam Et

03.12.2017

Sandalyesinde oturmuştu. Gururluydu. Ayaklarının altına yatmış yakışıklı adamı ayağıyla dürttü, tasmasını kavradı ve önden dört ayak üstünde genç ve yakışıklı adam, arkasından tasma elinde dimdik yürüyen gururlu adam, , ofisten çıktılar. Eve gidecekti. Tasmalı adamın küçücük bir kulübesi vardı. Tanrının dokunduğu kör adamınsa saray gibi bir evi… Yanlarından geçen tahtırevan üstünde oturan kadın da tanrının dokunduklarındandı. Kamburdu ve anlaşılan o ki kas erimesi vardı. Tahtırevanı çekenler de tasmalı adam gibi güzel kadınlardan ve yakışıklı adamlardan oluşmaktaydı. Tanrının dokundukları ve dokunmadıkları…. İşte hayat bu kadar basitti bu dünyada. Eğer tanrı sana dokunduysa, yani bir sakatlığın, hastalığın ya da buna benzeyen bir …

Okumaya Devam Et