20.07.2023

Bir gün gelir ve hayatınızdaki her şey değişir. Artık farklı bir insan olmuşsunuzdur. Önce hiçbir şeye şaşırmamaya başlarsınız. Sonra her şey sizi tekrar şaşırtmaya başlar çünkü onları başka bir şekilde görmeye başlamışsınızdır. Sonra şaşırmak ya da şaşırmamak önemini yitiriverir. Önemli olan tek şey andır. Sonra anı değerlendirmek tekrar önem kazanır. Gördünüz mü? Başa dönüverdiniz bile. En azından görünüşte. Ama bu döngü size her şeyin farkını gösterdiği için başa dönmek hiç de olduğu gibi olmamıştır. Bir taş işçisinin olmak istediği her şey olup en sonunda tekrar bir taş işçisi olmayı dilediği o kıssadaki işçi oluvermişsinizdir bir bakıma.

Okumaya Devam Et

23.05.2022

İncecik bir şal gibi boyumdan omuzlarıma, oradan göğüslerime doğru örterdi bedenimi bu telkâri kolye.. Dedim ya, aslında kolyeden çok bir şal gibiydi ama kumaş değildi ve boyuna takılıyordu. Mecburen kolye denmeliydi. Bunu bana kendi elleriyle yapmıştı. O ziyaretime geldiğinde sadece üzerimde bunun olmasını isterdi. Yaklaşık üç yıldır geliyordu. Malzemelerini getirerek yanı başımda bana bakarak yapmasa, o kadar emeğin benim için sarf edildiğine inanmazdım, inanamazdım. Onun gibi birisinin hem de… Artık ziyaretime gelmemeye başladığında da sadece o telkâri eseri bırakabildiğine, ondan vazgeçebildiğine şaşmıştım.

Okumaya Devam Et

04.02.2019

Rüyasında uçsuz bucaksız bir uçurum görmüştü. Kendi elleriyle oyduğu, söğüt ağacından bir atçığa binmiş, uçurumdan aşağı süzülüyordu. Atçığın ayakları bile yoktu ki kanatları olsun… Buna rağmen ileri gidebiliyordu süzülerek. Uçurumun aşağılarındaki dünya garipti. Deniz kabuklarına binmiş küçük köpek yavrularıyla yan yana süzülmekteydiler. Bu şaşırtıcı bir şey değildi. Uyanacağını bilmemesine rağmen… Bir yanı, şaşacak hiçbir şeyin olmadığını düşünüyordu. Oysa belki de şaşırmak da yaşamanın esprilerinden biriydi. Şaşırmayan birisi, olağanüstü bir şeyi gördüğünde ne fark edecekti ki?

Okumaya Devam Et