Başını kaldırıp yukarı baktı. Bir şey görmeyi beklemiyordu. İstediği şeyi göremeyeceğini biliyordu. Ümidi… Onun tarafından sevilmek konusunda zerrece ümidi yoktu. Ama bir gün bu o anki kadar önemli olmayacaktı. En azından bunun bilgisiyle teselli olabilirdi değil mi? Öyle olmayacağı belliydi ama bunu aklına getirmek bile kendisini geleceğe hazırlamak doğrultusunda işe yarayabilirdi. En azından yüzünü geleceğe dönebilirdi. Olmuyordu. Tek gördüğü şey onun yüzüydü. İfadesiz, ona karşı umursamaz çehresinin karşısında ruhu eğiliyordu. Dağılmıyordu ama. Çok şükür… Kötü birisi değildi o. Sadece, umursamazdı. Hoş umursasa ne değişecekti? Onu sevmemeye devam edecekti. En azından bu şekilde hiçbir surette ümit etmiyordu. Bu da aslında onun …