28.11.2023

Burası bir sahil kasabası. Sahil kasabaları nasıl olur? Özellikle balıkçılıktan başka geçim kaynağı yoksa… Yoksul olur tabii. Güneşten kapkara olmuştur bura insanının teni. Tuz kurutmuştur… Tepeme binen güneşe bazen yumruk sallamak gelse de denizin kokusu mutlu bir adam olmam için yetip artar. Yorgun ama mutlu… Bir de ağlarımda balık olursa… *** Sepetimi alıp balık satmaya gittiğim bir gündü. Yani her zamanki gibi bir gün. Balık satmak için kilometrelerce yürürdüm. Ayaklarım su toplardı. Kollarımda sepeti saatlerce taşıyacak gücü bulmak mucizevi bir şey olurdu. Dinlenmek, işkenceyi uzatmaktan başka bir işe yaramayacağından, bir balıkçının o sabır dolu yoğun bekleyişini takınmasam, bu sıcağa ve …

Okumaya Devam Et

18.11.2023

“Çayınız hazır. Tam istediğiniz gibi, iki gram kahveyle tatlandırılmış, demli ve şekersiz.” ”Bana karşı resmi olmak zorunda değilsin A2841.” “Siz de bana seri numaramla hitap etmek zorunda değilsiniz o zaman.” “Peki, önce sen.” “Şu romantik komedilerde ya da romantik komedi tadındaki aşklarda olduğu gibi yapmaktan vazgeçemeyeceğiz anlaşılan. Telefonu önce sen kapat safsatası gibi…” “Bir klişe olsa da eğlenceli değil mi? Hem biz olayı bir kerte üste taşıyoruz.” “Evet…” “Çay için teşekkür ederim Mutlu. Bak bu kez önce ben davrandım.” “Bunu her zaman aynı hevesle yapabilirim biliyorsun. O çaydan aldığın ilk yudumdan sonraki ifadeni çok seviyorum çünkü… Hem bugün özel bir …

Okumaya Devam Et

19.06.2023

Başını kaldırıp yukarı baktı. Bir şey görmeyi beklemiyordu. İstediği şeyi göremeyeceğini biliyordu. Ümidi… Onun tarafından sevilmek konusunda zerrece ümidi yoktu. Ama bir gün bu o anki kadar önemli olmayacaktı. En azından bunun bilgisiyle teselli olabilirdi değil mi? Öyle olmayacağı belliydi ama bunu aklına getirmek bile kendisini geleceğe hazırlamak doğrultusunda işe yarayabilirdi. En azından yüzünü geleceğe dönebilirdi. Olmuyordu. Tek gördüğü şey onun yüzüydü. İfadesiz, ona karşı umursamaz çehresinin karşısında ruhu eğiliyordu. Dağılmıyordu ama. Çok şükür… Kötü birisi değildi o. Sadece, umursamazdı. Hoş umursasa ne değişecekti? Onu sevmemeye devam edecekti. En azından bu şekilde hiçbir surette ümit etmiyordu. Bu da aslında onun …

Okumaya Devam Et

22.02.2023

Gelmeden yarım saat önce arayıp harika bir şey bulduğunu, bana göstermek için sabırsızlandığını söylemişti. Zili çaldığında elinde epey büyük bir paket görünce, ne yalan söyleyeyim, merakım artmıştı. Ev getirdiği eksantrik şeylerle dolmuştu ama hoşuma gidiyordu. Bir erkeğin alışveriş yapmayı bu kadar sevmesi acayip geliyordu insana. Gerçi bu farklı bir şeydi. Her şeyi almazdı, sadece ilgisini çekenleri… “Bu bir kur yapma borusuymuş. Çiftler ailelerinin yanında gizli konuşabilsinler diye sırayla borunun ucuna biri ağzını diğeri kulağını koyar, karşılıklı flörtleşirmiş.” Gerçekten de ilginçti. Paketi açtığımda çeperleri kapkalın üzeri kadife kaplı ahşap bir boru bulmuştum. Kadifenin üzerine rengârenk yıldızlar işlenmişti. Gerçekten harika görünüyordu. Gayri …

Okumaya Devam Et

03.01.2023

Birbirlerine aşık olmayı başarsalar her bakımdan uyuşacaklarını biliyordum. Aynı şeylerden hoşlanıyorlardı. Tarzları bile benzeşiyordu. Muhteşem bir çift olabilirlerdi ama her nedense birbirlerinden hoşlanmıyorlardı, hoşlanmamışlardı. Onları tanıştırdığımda bana teşekkür edeceklerine o kadar emindim ki, birbirlerinden zerrece etkilenmediklerini fark ettiğimde yaşadığım şaşkınlığı siz düşünün. Evet, tabii ki farklı yanları vardı ama onların bir çift olması o kadar uygun olurdu ki, tanısanız siz de öyle düşünürsünüz. Yahu garson bile sipariş almaya geldiğinde onları bir çift sanmıştı. Birbirlerinde göremedikleri neydi, bunu anlasam aşkın sırrını çözmüş olurdum herhâlde. Yazık olmuştu, çok yazık olmuştu. Bence bu hikâye, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin ve buna benzer …

Okumaya Devam Et

06.07.2020

Islak gözleriyle yüzüme baktı. Numara yaptığını biliyordum. Aldırmadım. Yüzünü büzüştürerek birkaç damla daha çıkartabildi. Ne bileyim, belki acı bir anısını zihninde canlandırmaya çalışıyordu. İçimden bir yumruk aşk etmek gelmişti; ama kendimi tuttum. Arkamı bile dönemezdim. Yüzüne ifadesizce bakmalıydım. Öyle de yaptım. Artık yönlendirilmesi kolay, yumuşak yürekli biri olmayacaktım. Belki de onu sevmeye devam etseydim… hâlâ yönlendirilecektim. Yani akıllanmamış, sadece sevmekten vazgeçmiştim. Ya da sevdiğimi zannetmekten… Uygun başka birisini görene kadar.

Okumaya Devam Et

14.05.2020

Birisinin sadece güzelliğini haykırmak mıdır aşk? Yoksa ona ulaşmak için harcadığın çabada mı gizlidir? Belki de ikisi ve hiçbiridir. İkisi ve hiçbiridir; çünkü aşk akışkan ve katıdır. Çünkü aşk biçim değiştirir. Görünür ve görünmezdir. Aşka ilişkin söylenecek sözcüklerin hepsi de çelişkili ve çelişkisizdir. İşte bakın, yine oldu. Belki de aşk, çelişki ve çelişkisizliğin arasındaki o kuvvet, o ivmedir. O enerjidir. Bunlar, o hayvanla karşılaştığım an aklıma gelmişti. Bir sokak köpeğiyle… Belki de; sokağa bırakılmış bir ev köpeğiydi; çünkü tertemiz ve mağrurdu. Tüyleri de bakımlıydı. Bu köpeğe bakmakla nasıl olmuştu da aklıma aşk gelmişti? Köpeğe aşık olacak halim yoktu tabii. Ben …

Okumaya Devam Et