23.01.2021

Telefon çaldığında çıkmak üzereydi. Bir pasajda bir dükkân kiralamıştı. Sadece oyuncak bebekler ve onların aksesuarlarını yapıp sattığı bir dükkândı burası. Yurtdışından gelen ve insanların tek seçenekleriymiş gibi görünen bebeklere inat, o türlü çeşit bebek ve türlü çeşit aksesuar yapıyordu. Küçük çaplı da olsa reklam verdiğinden insanlar, hatta bazı anaokulları ondan bir sürü şey alıyordu. Bebekler sadece dişi olmuyordu. Aslına bakarsanız, bebeklerini ve aksesuarlarını bir araya getirdiğimizde bir ülke inşa edebilirdiniz. Depodakileri de katarsanız… Telefonu açtığında akli melekelerinde sorun olduğunu sezdiği bir adam konuşmaya başlamıştı. “Bana on iki köylü bebek ve traktör, tohum, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, köpek, ve bir çift …

Okumaya Devam Et

20.07.2020

Bir yelkenden kesilmiş bir parça bez… Köylerinden bir gurbetçi olur da ona ne istediğini soracak olursa, her defasında bunu isterdi yaşlı adam. İnsanlar bunu bildikleri için devamlı sorarlardı ve her defasında aynı yanıtı alır, buna her defasında bir ağızdan gülerlerdi. İhtiyar ise her sorunun ardını beklerdi. “Belki,” derdi. Belki bu kez gerçekten de birisinin aklına gelecek, bir şekilde ona bir parça da olsa getirecekti. Tercihen bir kefen boyu istemişti hep. Her zaman tembihlerdi. Hiçbir gemide ya da teknede kullanılmamış, yepyeni bir yelkeni, katiyetle istemiyordu. O, denizin tuzlu serpintileriyle doyurulmuş, delişmen rüzgârıyla gerilmiş bir bez istiyordu. Köyündeki traktör ona hiçbir zaman …

Okumaya Devam Et