04.01.2019

Uçurtma uçurmayı severdi. Tam kırk dokuz yaşındaydı; ama sık aralıklarla, ayda bir, kendi elinden çıkan uçurtmaları, rüzgarlı yerlerde uçururdu. Hesap verecek kimsesi yoktu. Gerçi bu, bir çocuğu da olmadığı anlamına geliyordu. Hiç evlenmemiş, kırk dokuz yaşında bir kadın olduğu… Bazen erkekler onu uçurtma uçurduğu sırada görür ve alay ederlerdi. Çoğu laf atardı… Bir genç vardı, uçurtma uçururken saldığı saçlarından gözlerini hiç ayırmayan. Yirmilerinde olan… Rüzgarlı, onun uçurtma uçurabileceği mıntıkaları onunla birlikte tahmin edebilen… Bir genç vardı, onunla hiç oradan buradan konuşmayıp daima onu izleyen. Bir genç vardı, ne istediğini bilmeyen… Bir gün, ıssız bir yerde, onunla ilk ve son tek …

Okumaya Devam Et

04.01.2018

Güzel bir uçurtma yapmıştım. Bu uçurtmayı uçuracak, böylece ona bir mesaj gönderecektim. Çok özenmiştim. Hayatımda ilk defa uçurtma uçuracaktım; ama bunun hakkında her şeyi öğrenmiştim. Önce yapmayı, sonra uçurmayı. O gün geldiğinde hazırdım. Uçurtmanın üzerine mesajımı yazmıştım. Sadece o anlayabilirdi bu mesajı. Onun için içim rahattı. Uçurtmamı görecek, mesajımı okuyacaktı. Yaptım… Uçurtmamı uçurdum. Sıra onu beklemeye gelmişti. Bekledim… Göğe bakıyordum belki mesaj gönderen bir uçurtma olur diye. Oysa mesaj bir yelkenlinin yelkenine işlenmişti.

Okumaya Devam Et