Sorumsuzdu. Sanki dünya onun etrafında dönüyordu. Sanki bir prensesti… Oysa sadece küçük bir çocuktu. Ortalama bir zekâsı olan, ortalamadan biraz daha düşük seviyedeki bir ailenin içine doğmuş, biraz şımartılmış bir çocuk… Zamanını doğru düzgün geçirmekten, eğlenmekten bile aciz, can sıkıntısından patlayan, zayıf karakterli olacağı şimdiden belli olan bir çocuk. Ona bir gelecek yazmak o kadar da zor olmazdı. Farklı hiçbir şeyi yoktu çünkü. Ne düşüneceği, nasıl bir insan olacağı şimdiden belliydi. Olmazdı ya, dibine kadar gelen olağan dışı bir fırsatın gözünün içine baksa anlayamayacaktı, çok iyi biliyordum. Yine evde, salonun ortasında oynuyordu. Sanki her şeyin merkezindeymiş gibi bir şeyleri bozuyor, …