02.06.2020

Fark edileceğimi tahmin bile edemezdim. Bir tek mısra dahi yazamamış biri tarafından hem de…
Ben! Yılların şair hırsızı… ‘Bir zaman gezgini ve şair hırsızı,’ desem daha uygun bir tabir olabilir ama tabii bunu desem de kimse anlayamayacak ne demek istediğimi. Aslında ben şiir hırsızlığı yapmam. Tastamam dediğim gibi ben bir şair hırsızıyım. Vererek çalarım yani. Yöntemlerimi paylaşamam tabii; ama yaptığım şu:
Önce ünlü olma potansiyeli yüksek bir şair bulurum. Sonra o zamana gider, tam bir kitap çıkaracağı ya da birisine bir defterini falan vereceği zaman, hemen bir şiirimi onun el yazısını da taklit ederek şiirlerinin arasına sıkıştırıveririm. Çoğunlukla hatırlamadıklarını zannederler yazdıklarını. Yani aslında buna inandırırlar kendilerini ve kabulleniverirler yazdığım şiirleri. Yani bir tür guguk kuşu gibiyim ben. Kendi yumurtalarımı sahiplenmem.
Ama o, bulmuştu beni. Hem de ‘Şair Guguk Kuşu’ adı altında bir dergide afişe etmişti utanmadan. Aslında afişe edermiş gibi değil… Zaman yolculuğu onun çağında kabul görür bir gerçek olmadığı için ilgi çekici bir tesadüf gibi aksettirmişti.
“Bu işin içinde tuhaf bir iş var,” demeye getirmişti bir nevi.
Kendi mutfağının buzdolabında benim şiirlerimin zamanda bir düzleme oturtulmuş bir sıralaması bulunan magnetlerin sıralaması bile doğruydu. Beni öyle mükemmel çözümlemişti ki, onu zaman yolculuklarımdan birinde kazara unuttuğum, bir solucan gibi kendisine bir vücut oluşturan iç organlarımdan biri falan olabilme ihtimalini bile düşünmüştüm. Tüm şairlerden şiirlerim alınmış ve bana bir isim yaratılmıştı. ‘Guguk Kuşu’ O kadar da mutsuz olmamıştım hem de. Zannettiğim gibi çıkmamıştı hiçbir şey. Bir insan, nerede ve ne zamanda olursa olsun anlaşılabilir, ne yaparsa yapsın bir şekilde tanınabilirdi demek. Ben de tanınmıştım sonunda.
Karşısına çıkmalı, onunla tanışmalıydım. Ben de; çok sevdiği el yapımı çikolatalara hikâyeler yazan kişinin kim olduğunu bildiğimi belli etmeliydim ona. Eh, kişi kendisinden bilirdi işi. O da bu çikolatalarda gizliyordu kimliğini.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir