06.01.2020

Biyolojik bir topunuzun olduğunu düşünsenize. Yani canlı bir top. Oyunlarda kendisiyle oynanmayı sevecek, bunun için yaratıldığını düşünecek ve yuvarlandıkça, sektikçe mutlu olacak bir top. Bir nevi yemek yemek gibi olacak onun için zıplamak. Bir nevi kinetik enerjiyle doyacak işte.
Hatta daha ileri gidelim… Bu top takım tutacak. Eğer birden fazla olursa bazıları centiltop olacak ve tuttuğu takıma kazandırmaya çalışmayacak. Bazıları da; bizimki gibi, şike yapacak…
Bir gıdım daha ileri gidelim haydi…
Bu top birisine aşık olacak. O hangi takımdaysa ona kazandıracak. Diğer arkadaşlarıyla arasındaki hatır-gönül ilişkilerini kullanacak onun için.
Bu topun laftan anlamayan bir yüreği olacak yani. Hata yapacak onun yüzünden.
Madem bu kadar ileri gittik, artık ok yaydan çıkmışken bir kerte daha gidelim bari. Bu top kendi derisini kullanarak fikirlerini söyleyecek. Hani şu her topun üzerinde olan çizgileri istediğince şekillendirmeyi öğrenecek ve belki de biz insanlarla iletişim kuracak. Bize kendilerinden bahsedecek. Top Edebiyatı’na ilk kalem darbesini o vuracak. Bir de bakmışsın ki;
“Top yuvarlaktır,” diyemeyecek hâle gelivermişsin.
“Belki de;” diyeceksin sonra,
“Belki de her şey böyledir. Her şeyin teker teker, kendi başlarına, verdiği bireysel kararları olduğu için bu kadar tuhaftır bu evren.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir