22.04.2023

Masa başında çalışırken o da yerleri süpürüyordu. İnsan utanıyordu oturmaya ama yapılacak bir şey yoktu. Yardım etsem tuhaf kaçardı. Yerimden ayrılsam olmazdı çünkü burası benim masamdı. Ayrıca bu işin akşama kadar bitmesi gerekiyordu. Raporlar işte. İyi bir şirkette çok uğraştırsa da işe yarayacağını bildiğin gam yemeden uğraşsan da bu şirket gibi yerlerde kimsenin umurunda olmadığı için hiçbir işe yaramayan, kazara bakılır da işim tehlikeye girebilir diye boşu boşuna uğraştığım kâğıt yığınları…
Ve telefon çalıyor. İhsan arıyor, açıyorum. Teklifsizce giriyor konuya.
“Akşam gelecek misiniz yemeğe?”
“Tabii geleceğiz de sen neden böyle sıkboğaz ediyorsun adamı arkadaş?”
“Durumu Şermin’e anlattınız mı peki?”
“Anlatmayın dediniz ya abi, anlatmadık biz de işte. Zaten Kadriye’yi razı edeyim diye göbeğim çatladı, sen de gelme üstüme işte. Ne dediyseniz onu yaptık. Pek hayırlı bir şey çıkacağını sanmıyoruz ama. Vallahi olan bize olacak. Kıymet çok kızacak ama girdik bir defa bu işe.”
“Orhan bayılmış abi kıza.
“Abi, söyletme adamı bak. Madem bayılmış, kızı karşısına alıp söylesin, bizi neden karıştırıyor? Zaten ben tanımam Orhan’ı Morhan’ı. Kadriye de bir kere mi iki kere mi ne görmüş. Devir değişti artık.”
“Sen onu boş ver de akşam söyle Kadriye’ye, güzel giysilerini giysin Kıymet.”
“Yok deve… Bir de pazarlatır gibi çıkarttıracaksın adamın karşısına. Tövbeler olsun ya. Oğlum kız nasıl isterse öyle giyinir. O kadar da değil. Terbiyesize bak ya.”
Telefonu kapattım. Bu kızdan görücüye çıkacağını söylememekle hiç iyi bir iş yapmamıştık. Zaten evlenmek istiyor gibi görünmüyordu. Tek başına güzelce yaşıyordu yuvasında işte. Tanımadığım z bir adama neden bulaştırıyorduk ki boşu boşuna?
Daha fazla düşünmeden aradım, söyleyecektim. Bir de utanmadan kızı güzel giydirecektik ha! Lan gören sen, beğenen sen. Bir de utanmadan geyşa gibi kızı huzuruna çıkarken giydirecek miyiz lan şerefsiz! Kabahat ben e. Kadriye’yi de zorla ikna ettim aptal gibi. Sanki şu İhsan çok sağlam ayakkabı da.
Açıyor…
“Baldız… Ya ben sana bir şey söyleyeceğim de hakkını helal edersin bana inşallah.”
“Hayırdır Abi?”
“Ya… Hani biz bu akşam İhsan’a gidiyoruz ya. Onların bir arkadaşları varmış Orhan…”
“Ha o yılışık mı?”
“Eyvah… İşte o yılışık herif seni pek beğenmiş, İhsan’la Seher de aranızı yapacakmış. Bize bir şey söyleme dediler ama Kadriye de ben de dayanamadık işte.”
“Tamam enişte, giderim. Ama ertesi günden itibaren İhsanlarla bir daha görüşür müyüz onu bilemem. Merak etme en güzel giysilerimi de giyerim. Haydi görüşürüz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir