22.04.2023

Masa başında çalışırken o da yerleri süpürüyordu. İnsan utanıyordu oturmaya ama yapılacak bir şey yoktu. Yardım etsem tuhaf kaçardı. Yerimden ayrılsam olmazdı çünkü burası benim masamdı. Ayrıca bu işin akşama kadar bitmesi gerekiyordu. Raporlar işte. İyi bir şirkette çok uğraştırsa da işe yarayacağını bildiğin gam yemeden uğraşsan da bu şirket gibi yerlerde kimsenin umurunda olmadığı için hiçbir işe yaramayan, kazara bakılır da işim tehlikeye girebilir diye boşu boşuna uğraştığım kâğıt yığınları… Ve telefon çalıyor. İhsan arıyor, açıyorum. Teklifsizce giriyor konuya. “Akşam gelecek misiniz yemeğe?” “Tabii geleceğiz de sen neden böyle sıkboğaz ediyorsun adamı arkadaş?” “Durumu Şermin’e anlattınız mı peki?” “Anlatmayın …

Okumaya Devam Et

28.06.2020

Telefonumun ekranında onun adını görmek tuhaftı. Adı ve soyadı yazılıydı rehberde gerçi ama belki de aramızda resmiyet olduğunu hissetmediğim tek kişiydi. Uzun zamandır haber almamıştık birbirimizden. Aramızda kötü bir şey geçmemişti ama nedense uzaklaşmıştık. Kim bilir, benim anlayamadığım, görünür bir şey olmadığından da sormaya cesaret edemediğim, küçük gibi görünen bir ayrıntı vardı. “Merhaba,” yazıyordu mesajda. Sıradan selamlama sözcükleri kullanmazdık biz oysa. Doğrudan doğruya konuya girerdik. Ne olursa olsun hep böyle yapmıştık şimdiye kadar. Ben de merhabasına karşılık verdim mecburen. “Müsait olduğunda bir yerde oturup konuşabilir miyiz? Ne zaman uygunsun?” “Tamam, akşam bana gel. Bir çay içer konuşuruz ne konuşacaksak?” “Tamam, …

Okumaya Devam Et