Nedendir bilmem, birkaç gündür rüyamda görüyordum onu. Kızgın olmam gerekirken; ben gülümsüyordum, sımsıcak bir çay bardağı tutuşturuyordum eline sokak ortasında.
“Hiç içmedim, iç de için ısınsın,” diyordum.
Tüm Ç’lerimle gülümsüyordum.
Oysa o, bana tüm hayatı zindan etmişti zamanında. Onu affetmiş mi oluyordum şimdi yani? Her şey silinmiş miydi zihnimden?
O çayı alıyor ve afiyetle içiyordu. Hep öyle yapmıştı zaten. Çaya zehir koymak, rüyamda bile aklıma gelmemiş miydi? Hep böyle aptal mı olacaktım karşısında? Ne umuyordum ki? Benim çaya daha çok ihtiyacımın olduğunu söylemesini mi? Kendi ellerimle vermiştim ona, neden bunu söylesin?
“Sağ ol, güzelmiş.”
Böyle demişti rüyamda çayı içtikten sonra.
ve, iyi bir dilekte bile bulunmadan yürüyüp gitmişti.