27.11.2017

Bir çalı süpürgesiyle tüm gün boyunca ortalığı süpürürdü. Süpürgenin o karakteristik sesi… O ses için, o sesi daima duymak için her şeyden feragat edebilirdi. Ediyordu da… Aklından, sağlığından, normalliğinden… Süpürgenin sesi ona uçtuğunda rüzgarın çıkarttığı sesi çağrıştırırdı. Süpürgeyle uçtuğunu hayal eder, bir sürü gidecek yer bulup süpürgenin çıkardığı ses eşliğinde hayallediği yerleri canlandırırdı zihninde. Bazen çocuklara anlatırdı fondaki süpürge sesiyle. Neler kurmazdı ki! Türlü şekil ve kılığa girmekte özgür cinlerin cirit attığı, ejderhaların birbirlerine alev fırlatıp bu alevlerle top oynadıkları, şeytanların birbirlerine benzer ruhları sıralayarak okey oynadıkları, cücelerin prensesle kutu kutu pense oynadıkları, kurşun askerlerin kurşun diye kendilerini birbirlerine attıkları, …

Okumaya Devam Et