23.01.2018

Küçücük, eski bir teknedeydim. Balık tutuyordum. Her gün olduğu gibi. Hayatımı böyle kazanıyordum. Ağlarımda çok az balık oluyordu şu günlerde. Oysa bu zamanlar balık bol olurdu. Güneşin batmaya yüz tuttuğu an, son kez ağımı attım. Birkaç dakika bekledikten sonra her şeyi toplayacaktım. Bugünlük… Ağı çektiğimde bakır bir küp çıktı. Tıpkı binbir gece masallarındaki bir masalda olduğu gibi mühürlü, bakır bir küp… Masaldaki balıkçının yaptığını yapmaya karar vermiştim. Yani küpü açmaya… Mührünü kolayca kırdığımda küp açılmıştı. Tıpkı masalda olduğu gibi, küpten bir sis çıktı. Sis yoğunlaştı ve dev bir cin, gözlerimin önünde somutlaştı. Cin bana baktı, etrafa baktı ve küçülüp bir …

Okumaya Devam Et

01.11.2017

Ellerinin arasında ince bir çubuk tutmaktaydı. Çubuğun ucunda da garip bir cihaz vardı. Ne olduğunu, nasıl çalıştığını bilmediği bir cihaz. Kargoyla gelmişti kendisine. Bilmediği bir kargo şirketinden, bilmediği bir bölgeden… Hizmet kusursuzdu. Paket, cihazın yapıldığı malzeme… Emin değildi; ama galiba platinden yapılmıştı gövdesi. Üç küçük yuvarlak da bir yerde rastlantıyla okuduğuna göre çok nadir bulunan siyah inciden yapılmışa benziyordu. Tıpkı okuduğu makaledeki fotoğrafa benziyordu çünkü. O kadar ince bir işçiliği vardı ki, ne işe yaradığını öğrenemese bile süs eşyası olarak koyabilirdi vitrinine. Epey de dikkat çekerdi. Bir düğme falan görünmüyordu ama belki inciye benzettiği topçukları itmeyi, çekmeyi ya da çevirmeyi …

Okumaya Devam Et