Geniş bir caddede yürümekteydi. Kaldırımda yer yer geniş çukurlar, çukurların içlerinde cılız ağaçlar sıralanmıştı. Her dakika egzoz soluduklarından mı bu kadar cılız kalmışlardı? Kaldırımın kenarında bir mısır satıcısı ne yaptığını, neden orada beklediğini unutacak kadar işsiz kalmıştı. Öylece pineklemesinden belliydi. Canı mısır istemese de adamcağızın biraz hareketlenmesi, umutlanması için bir mısır almaya karar verdi. Seslendiğinde, anında umutla irkilmiş olması verdiği paraya değmişti. Mısırdan bir ısırık aldı. Taneler dişlerinde patladı ama tuz koydurmayı unutmuştu. Adama tekrar el etti. Adam minnettar, hemen cömertçe tuzu mısıra döktü. Mısır güzeldi. Şu küçük ama olmuş tanelilerden… Yoluna devam etti. Durakta durup otobüs beklemeye koyuldu. Tam …