Gözler onundu, Eller onundu, Ayaklar, gövdeler, saçlar, onundu. Biz onunduk. ‘Biz’ diye bir şey yoktu, Sadece avunuyorduk. Onundu gökyüzü, Yıldızlar, ay onundu. Yeryüzü onundu, Solucanlar, köstebekler, karıncalar onundu. Ama o bizimdi. ‘Biz’ diye bir şey vardı. O sadece avunuyordu.
Etiket: solucan
21.12.2019
Ertesi gün hiç tanımadığı bir yere gidecekti. Eve girerken ayakkabılarını çıkartması gerekecekti doğal olarak. Yine aynı şey… Herkes çoraplarını görecekti. Rahatlıkla bir yere gidip çorap alabilirdi; ama o çoraplardan başkasını giymeyi tercih etmiyordu. Alışmıştı onlara. Genelde çoraplarını başka birileri görmesi gerekmiyordu; ama bu kez biraz tuhaf bir şey olacaktı. Daha önce birkaç kere olduğu gibi. Çorapları organikti. Onları kendi yapmıştı. Dışarıdan, yüzlerce ince yılanın ya da solucanın ayaklarını sarıp birbirleriyle kaynaşmış olduğu bir görüntü sergiliyorlardı. Bu da insanlara dehşetengiz geliyordu. Oysa o biyolojik dengeleyici bir çorap tasarlamıştı. Yılan ya da solucan değildi onlar. Sadece o tür şeylere benzeyip ayaklarının sinirlerine …
12.03.2019
Hermafroditin ne demek olduğunu bilir misiniz? Evet, ‘çift cinsiyetli’ dediğinizi duyar gibiyim. Bazılarının da sessiz, boş bakışlarını işitebiliyorum tabii. Ne de olsa herkes her şeyi bilmek zorunda değil öyle değil mi? Yine de; çift cinsiyetlilik ya çok özenilen; ya da korkulan, kıyamet alameti sayılan bir şey olmuş. Yani birisini görüp ‘ha, bu da hermafroditmiş ya,’ demezsiniz. Pek öyle fazla rastlanabilen bir şey de değildir bu durum. Spesifik değildir insanlar için. Oysa salyangozların hepsi böyledir ve bir sıkıntıları yoktur. Oldukça da üretkendirler bir ya da iki cinsleri hariç. Peki nasıl yaparlar bunu? Kendilerini dölleyebilirler mi sözgelimi? Hayır; ama tıpkı salyangozlar gibi …