Penceresinin önünde durmuş düşünüyordu. Perde kapalıyken neden penceresinin önünde durduğu meçhuldü; gerçi perdenin üzerindeki resimlerde de o sokağın bir anını gösteren durgun ama hareketli figürler vardı. Kendisi yapmıştı o resimleri. Yoğun bir anın fotoğrafını çekip o fotoğrafın aynısını perdeye kumaş boyalarıyla geçirmişti. Arabaların birkaçının plakaları bile görünüyordu. İnsanlardan birkaçı tanıdıktı. Ne var ki o perdeye de bakmıyordu. Sanki, pencere, bambaşka bir evrene geçmesini sağlayan bir boyut kapısıydı ve o kapalı olsa bile boyut kapısından her şeyi görebiliyordu. Hatta pencere kapalı olduğu için boyut kapısı açılmış bile olabilirdi. Bir stüdyo daireydi burası. On yıldır bu daireye ayak basan tek kişi oydu. …