Çok çok eski bir çağdan kalma bir binaydı. Tavanı çökmüş, granitten sütunları, merdivenleri ve koltukları kalmıştı. Ve yine granitten yapılmış altı tane kemer… Kapısı da ya sökülmüş, ya da çürümüştü. İşte oraya bir sürü turist gidiyor, koltuklarına bile doğru düzgün oturmadan, merdivenlerinin ancak iki üç basamağına çıkma zahmetinde bulunarak; o canım sütunlarındaki o emek emek işlenmiş oymalara el bile sürmeden ziyaretlerini sonlandırıyordu. Yirmilerinin başlarındaki genç kız ise oranın yaşamasını, amacı dahilinde kullanılmasını düşlüyordu. Bunun için yapmayı planladığı şeyler rüyalarına giriyordu. Bir tür takıntı olmuştu bu bina. Belediyeyle konuşmaya çalışmış, amcasının bir tanıdığıyla bağlantı kurmuştu bunun için. Orada bir arkadaşının tek …
Etiket: tiyatro
13.01.2019
Yabancılaşmış olmak herkesin hissettiği bir şey midir acaba? Belki insanlar böyle hissetse bile hissettiklerini akıllarından geçirmekten korktuklarından, birkaç cesur insanın hissettiği bir şeymiş gibi gelir. Herkes gibi olmak, herkesle birlikte yaşamak, insanlarla kaynaşmak isteyip bunun şevkiyle içindeki sesi bastırmak daha kolaydır çünkü. İşte o da öyleydi; ama beni görünce içindeki sesi dinlemek zorunda hissetmişti kendisini. Yani bana öyle söylemişti. Nedenini sorduğumda, bilmediğini söylemişti sadece. Rahatsız bir hali vardı. Bu kadar açık olmayı kendisinden beklememiş olmalıydı. Onu tanıyordum. Birkaç aydır iş arkadaşıydık. İşe yeni başlamıştı. Benim tam zamanlı metin yazarlığı ve buna benzer işler yaptığım reklam ajansında grafiker olarak çalışmaktaydı. Pek …
26.04.2018
Çok yorgundu. Vücudunun her santimi çözülmüştü sanki. Derisi vücudunu kaplamaktan, damarları kanını taşımaktan, kanı bir temizlenip bir kirlenmekten ve devamlı hareket etmekten bıkmiştı ve bu bıkkınlık, vazgeçmişlik, vücudunu oluşturan tüm atomlar için geçerliydi. Bu durumun somut bir nedeni yoktu. İşi güzeldi, seviyordu işini. Bir tiyatro sahnesinde kostümlerden sorumluydu. En devasa sorunlara en pratik çözümler bulmakta usta olduğu için oyunlar hiç sınırlanmadan oynanabiliyor, çok daha gerçekçi görünüyorlardı seyirciye. İş arkadaşlarıyla da bir sorunu yoktu. Üzerine sinen bıkkınlığı bile anlayan yoktu. İyi idare ediyordu. Canlı duruşundan taviz vermiyor, fazlasıyla enerjik görünüyor, evine girene kadar hiperaktif bir insan profili çiziyordu. Evine girdiği an …
04.11.2017
Saydam bir odanın en ucundaki opak bir panoyla ayrılmıştı bölmesi ve önünde devasa bir kumanda masası durmaktaydı. Hatta bu masadaki düğme ve göstergelere erişebilmek için masayı yönlendiren ayrı bir kumandası bile vardı. Bu kumanda masası, şeffaf odada yer alan envai çeşit robotu kumanda etmek için tasarlanmıştı. Bu robotlarsa, bir robotun asla yapamayacağına rahatlıkla kalıbınızı basabileceğiniz bir şeyi yapmaktaydılar. Tiyatro…En çok rağbet edilen bu tiyatroyu tasarlamış olması hayatını kurtarmıştı. Beş para etmez bir programcıyken kendisini internet ortamında eğitmiş, belli beceriler kazandıktan sonra kendisine ait bir atölye satın almış ve her zaman hayal ettiği şeyi yapmıştı. Robot tasarlamak…Sadece robot tasarlamakla kalmayacaktı o. …