Çok çok eski bir çağdan kalma bir binaydı. Tavanı çökmüş, granitten sütunları, merdivenleri ve koltukları kalmıştı. Ve yine granitten yapılmış altı tane kemer… Kapısı da ya sökülmüş, ya da çürümüştü. İşte oraya bir sürü turist gidiyor, koltuklarına bile doğru düzgün oturmadan, merdivenlerinin ancak iki üç basamağına çıkma zahmetinde bulunarak; o canım sütunlarındaki o emek emek işlenmiş oymalara el bile sürmeden ziyaretlerini sonlandırıyordu. Yirmilerinin başlarındaki genç kız ise oranın yaşamasını, amacı dahilinde kullanılmasını düşlüyordu. Bunun için yapmayı planladığı şeyler rüyalarına giriyordu. Bir tür takıntı olmuştu bu bina. Belediyeyle konuşmaya çalışmış, amcasının bir tanıdığıyla bağlantı kurmuştu bunun için. Orada bir arkadaşının tek …
Etiket: dans
06.10.2018
Mutlu olmak istemekle tembel olmanın hiçbir ilgisi olmadığını kanıtladığını bilse, kırlangıcın göğsü kabarır mıydı acaba? Yoksa yaşamaya devam mı ederdi yalnızca? Sıcak havaları severdi kırlangıç. Bunun için de kilometrelerce uçardı. Uçmayı da severdi nasılsa. Yemek bir mutluluktu onun için. Böcekleri havada yakalamak oyundu. Oyun oynamak doyurucuydu. Başka bir şey yemezdi. Sadece böyle yaparak, oynayarak doymak zevkliydi çünkü. Tüm bunlara rağmen, çalışkandı kırlangıç. Ötüşü bile hummalıydı. Sanki çalışmak için yaratılmıştı. Ritmik bir şekilde şarkı söylerdi. Kulağa hoş gelmek değil, kendisini mutlu etmek için söylerdi şarkısını. Ritmiyle kendisine güç vermek, daha çok çalışabilmek için… Yani başkasının ne diyeceği umurunda bile değildi. Dans …