17.04.2020

‘Çocukluğumdan itibaren kararlıydım, yazar olacaktım.’ Yok öyle bir şey aslında. Çocukluğumda hâkim olmak istiyordum ben. Önce avukat tabii mecburen… Öylesine yazıyordum bazen. Sonra büyüdüm. Hâkim falan olamadım. Avukat bile olamadım ki hâkim olayım. ‘Ama yazdım, yazdım, yazdım!’ Hadi oradan. Hiç de öyle olmadı. Yazmak istedikçe yazamadım. Öööylece kaldım. Yazdığım her cümle çıktığı zaman kendimi bir halt sanıyordum çünkü. Yazmanın zor zanaat, yazarlığın insan üstü bir şey olduğunu falan düşünüyor, her sözcüğümde kendimi zirveye biraz daha yaklaşmış hissediyordum. Yazdığım her şeyi özgün, başkasının akıl edemeyeceği şeyler zannediyordum. Büyük cümleler kuruyor, yazdıklarıma tapıyordum. Her sözcüğümün önemli olduğunu düşünüyor, yaratma eyleminin çok çok …

Okumaya Devam Et