05.06.2025

Yorgundu, çok yorgundu. Neredeyse üç gündür uyuyamamış, artık halüsinasyonlar görmeye başlamıştı. Tek düşündüğü o alelade, küçük ellerin o ucuz telefonda hareket ederken o tanıdık yüzün sükunetinin hatırasıydı. O bir şeyler anlatırken zerrece umursamayan yüzle aynı bedeni paylaşan eller, hiç umursamadan telefonda bir şeyler yapıyordu. O bir şeyler anlatmıyordu! Önemli bir şeyler anlatıyordu! Daha önce kimseye anlatmadığı… Kendi telefonuna baktı, rehberde adına dokunacaktı, vazgeçti. Umursamayan birisini aramak onu bıktırmaktan, rezil olmaktan başka hiçbir işe yaramazdı. Herkesin daima düştüğü bir yanılgıydı bu. Daha çok ararsa fark edileceklerini, umursanacaklarını zannederlerdi. Zavallılar! En azından o bunun faydasızlığının farkındaydı. Strateji kurarlardı bir kısmı da. Bazen …

Okumaya Devam Et

09.04.2020

Çok yorgun… Doğasını aşmaya çalıştığı için belki de… Adeta içindeki dişlilerin çalışırken sürtünme kuvveti sebepli ısınması, içinde bir dişli olmasa dahi onun için geçerli bir durum. O öyle hissediyor, hissetmek bir yana, ısındığında kendisinden çıkan kokuyu, burnunda yer alan tüm koku alma hücrelerinde duyumsuyor. Doğasını aşmış o bir kere… Gerçek artık sadece bir ayrıntı… Çok yorgun! Yapamadığı şeylere odaklandığından değil, yapmak istediklerine odaklanmaktan yorgun düşmüş. Yine de azıcık dinlendikten sonra yapacağı şey kaldığı yerden devam etmek olacak.

Okumaya Devam Et