17.11.2023

Zihnimdeki ilk bilinç kıvılcımı acıyla çaktı. Keşke öylece sönüverseydi. Ama acı ateşi harlatmıştı. Tıpkı yanmaya devam eden bir maytap gibi kıvılcımlar ardı arkasına çakmaya devam etti. Ses güzel değildi, bir maytabın yanması gibi heyecan vermiyordu. Bilakis, korkutuyordu beni. Daha fazla acı çekeceğim anlamına geliyordu çakan her kıvılcım. Bir maytap yanarak biterdi, şanslıydı. Oysa benim bilincimde çakan her kıvılcım onu canlandırıyor, daha fazla acı vadetmekten başka hiçbir anlama gelmiyordu. Çekmeden ölüp kurtulduğumu zannettiğim tüm acıları faiziyle çekiyordum şimdi. Çakan her kıvılcımla hatırlıyordum her şeyi. Isırılarak kopartılmış parmaklarımın acısı, binlerce ayağın altında ezilmiş yüzümün kırıntılaşmış kemiklerinin etimi parçalayıp birbirinden ayrılmayan bir tür …

Okumaya Devam Et

01.11.2023

Kollarını kaldırdı ve ellerindeki pençeleri gösterdi. Sedef beyazlığındaki tırnakları uzun ve narin parmaklarında tuhaf duruyordu. “Gördün mü?” Fısıltısının normalliği korkutuyordu insanı. Öyle pençeleri olan bir şeyin insani bir şey yapmasi doğal olamazdı. Yirmi yıllık dostumdu üstelik. O eller bana kaç defa ihtiyacım olduğunda teselli olmuş, defalarca omur kemiklerimi kırarcasına sırtıma vurmuştu. O ellerle ne güzel yemekler yapardı. Az mı el kızartmaca oynamıştık çocukken… Rüya görmediğimi çoktan test etmiştim. Bu nasıl olabilmişti peki? Kaç yıllık dostuma bunu bile soramıyordum. Ondan ölümüne korkuyor, bir santim bile kıpırdayamıyordum. Şaka falan yapmadığını da biliyordum. Sanki hep bilmiştim pençelerini. “Sen de göstersene?” dediğinde de ağzımı …

Okumaya Devam Et

06.06.2023

Dişlerindeki tüplerin içinde zevk taşıyan bir yılan üretmeyi planlıyordu. Kesinlikle zehir ya da daha fazlasının istenmesine meydan verecek türde bir uyuşturucu değil… Bir anlık bir zevk işte. İnsana bir defa yetecek bir şey. Aşı gibi… Bir daha aldığında hiçbir şey hissedemeyeceğin için bir daha isteyemeyeceğin bir tür zevk… Zordu. Tanımlaması bile zordu ama yapmıştı. Öyle bir yılan üretebilmişti. İstediğim gibi, bir insan sadece bir defa o zevki hissedebiliyor, bir defadan sonra yılan ne kadar da ısırsa sadece dişlerinin tenini delmesini ve bir sıvı zerk edilmesini hissediyordu o kadar. Sonra, çiftleşme mevsimi geldiğinde yılan yok oldu ve birkaç gün sonra geri …

Okumaya Devam Et

09.04.2020

Çok yorgun… Doğasını aşmaya çalıştığı için belki de… Adeta içindeki dişlilerin çalışırken sürtünme kuvveti sebepli ısınması, içinde bir dişli olmasa dahi onun için geçerli bir durum. O öyle hissediyor, hissetmek bir yana, ısındığında kendisinden çıkan kokuyu, burnunda yer alan tüm koku alma hücrelerinde duyumsuyor. Doğasını aşmış o bir kere… Gerçek artık sadece bir ayrıntı… Çok yorgun! Yapamadığı şeylere odaklandığından değil, yapmak istediklerine odaklanmaktan yorgun düşmüş. Yine de azıcık dinlendikten sonra yapacağı şey kaldığı yerden devam etmek olacak.

Okumaya Devam Et