Bir nohut kadarım ve cinsiyetsizim. Kanatlarım var. Bir nohut gibi yuvarlak değilim. Zarifim. Bazıları benim bir peri olduğumu söylüyor ama ben peri falan değilim. Sadece istenmeyen bir çocuğum. Çocuğun ruhu falan değilim. Onun ta kendisiyim. Bir kürtajdan sonra, nasıl olduysa, oluşuverdim. Ben de bilmiyorum.
Annemi takip ettim. Saçlarının arasına kadar tırmandım. O bilmese de bana konuşmayı öğretti. Bir kuştan da uçmayı, kanatlarımı verimli bir şekilde kullanmayı öğrendim.
Babamın kim olduğunu bilmiyorum. Orada birkaç kişi varmış. Bunu annem söyledi. Söylerken üzgündü. Bir daha da evlenmedi. On üç yaşındayım şimdi. Belki evlenir ama beni düşünüp üzülmediği bir gün bile olmadı. Onunla konuşmaya bir türlü cesaret edemedim. Yaşadığımı söyleyemedim.
O geceye kadar…
Aslında bir kadın olduğumu öğrendiğim gece… Cinsiyetsiz falan olmadığımı…
Annem uyurken; yüzünü izlemek için başının üzerinde süzülüyordum ki, ilk defa uyandı. Yüzüne bir damla kan düşmüştü çünkü.
Gözlerini hemen açtı ve beni gördü…
Bana baktı ve anladı. Hiçbir şey söylememe gerek kalmamıştı.