04.12.2018

Tanıştığımızda birbirimizi anlamak için çaba sarf etmemiz gerekti. Öyle hemen sevgi böcekleri gibi sarmaş dolaş olup; birbirimiz için yaratıldığımızı anlayamamıştık. Çok konuştuk ve çok tartıştık. Birbirimize aşık olduğumuzu da öyle törenlerle ilan etmedik. Her şey normal seyrinde gerçekleşti. Olması gerektiği gibi değil, olduğu gibi…
Birbirimizi yönlendirmemiz de gerekmedi. Bu yönde oyunlar oynadık, evet; ama ciddiyetle yapmadık bunu. Kim daha iyi bir yönlendirme ustası, kim karşısındakine fark ettirmeden daha ustaca istediği gibi yönlendirecek karşısındakini… bu tür şeylerde hep meydan okuduk birbirimize ama bunlar birer oyundu sadece. Zevk aldığımız, devamlı oynadığımız küçük oyunlar…
Çok kavgalar ettik. Birbirimizden nefret ettik… Aşk ve nefreti bir arada yaşamanın zevki hiçbir yerde bulunamazdı. Ama… Birbirimiz hakkında hep bir şeyler hissettik, bir şeyler düşünüp düşündüklerimizi birbirimize söyledik. İkimiz de birbirimize asla kayıtsız kalmadık. Asla!
Yanımızda başka insanlar da oldu ve onlardan ayırmadık kendimizi. Şu, birbirlerinden başka herkesi dışlayan bir daire içine hapsolan çiftlere hiç benzemedik. Başkalarına dalıp birbirimizi de unutmadık ama. Birkaç kere başka insanlardan etkilendiğimiz oldu. Birbirimizle paylaşmaktan ölümüne de korksak, yaptık. Paylaştık…
Sonra o kişilerle fanteziler kurmadık birlikte… Birbirimizi kendi fantezilerinde özgür bırakmasını bildik. İnanır mısınız, bu sandığınızdan da çok zordu!
Bir sürü sıkıntı çektik… Parasızlık, tahammülsüzlük. Yani birbirimize tahammül edemediğimiz de olmuştu, fazla zengin de olduk ve emin olun o da çok sıkıcıydı…
Ortak olmamız bile gerekti işte. Evli çiftler gayet iyi ortaklar olabiliyormuş, onu öğrendik. En azından biz böyleydik. İşte zengin olduğumuz dönem o günlere rastlar. Fazla zenginlikten sıkıldık. Sapıtmıştık. Müsriflikten nefret eden ikili, ölümüne müsrif olmaya başlamıştı. Sonra para biriktirmek için birbirimizi destekledik ve gerçekten zengin olmaya başladık. Yatırımlar yaptık…
Sonra da ortaklığımızı, iş ortaklığımızı feshedip başka işlere atıldık; çünkü o zaman daha mutlu olacaktık. Biz nasılsa birlikte mutlu olacağımızı biliyorduk ve zaten mutluyduk.
Sonra…
O, öldü…
Başka birisiyle denedim. Çok sabırsızdı. Bir çifte ait olduğumdan fark etmediğim bir şeyi anlamaya başlamıştım. İnsanlar çok çok çok aceleciydi. Hemen olsun istiyorlardı her şeyi. Emek vermiyorlardı birbirleri için ve emek istiyorlardı.
Oysa biz…
Ben de kendimle yaşamaya başladım. Bir çifte ait olduğum için hiç fark etmediğim şeyleri tek başımayken fark etmek haz vermeye başlamıştı artık.
Sonra bir bakmışım, kendimle bir çift oluvermişim.

Yorumlar

  1. Tebrik ederim. Yazılarınızda bu yazının içeriği gibi; sınırlar esnek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir