Denizin üstünde türlü türlü kuşun uçması onu hep meraklandırmıştı. O ki, sular aşmıştı amacı için ama havayı hep merak etmişti. Keşke havada da uçabilseydi. Oralara da çıkıp oraları da fethedebilseydi. Herkes tarafından biliniyordu gittiği yol. Hatta, bir gün bir insan, derisinin altına azıcık acıtan bir şey bile yerleştirmişti. Gerçi acı geçtikten sonra bitmez tükenmez bir farkındalığın kaşıntısı olmuştu ama. Yani izlendiğini biliyordu somon A341. Evet, numarasını bile biliyordu. Nereden bildiğini bilmiyordu. Hatta, nasıl öleceğini de biliyordu. Bir ayının midesinde, ona uykularında eşlik etmek için, yani onun iyi bir uyku çekebilmesi için ölecekti. Ayılar hakkında da bir sürü şey biliyordu. Mesela, …
Etiket: ayı
06.04.2018
Kırbacı belinden çözüp bağlı olan çocuğun göz hizasında çeşitli şekillerde kıvırmaya başladı. Sanki gölge oyunlarıyla küçük kardeşini ya da çocuğunu güldürmeye çalışıyordu. Yüzünde muzip bir gülümsemeyle, önce bir sincap resmi yaptı bileklerinin hareketleriyle. Kırbacı şaklattıktan sonra bir de ayıcık yaptı. Sonra küçük bir çöp adam… Çocuk, ağzı açık onu izliyordu. Nasıl bu kadar hünerli olabiliyordu? Kırbaç çok uzundu. Aniden çöp adamın çocuğa göre sağ kolu, çocuğun şaşkın yüzünde kırmızı bir iz bıraktı. Çocuk çığlık bile atmadı, şaşkındı. Kırbaç bir an bile durmamıştı. Bunu yaparken ağzından bir tek sözcük çıkmamışsa da; kırbaç yeterince konuşuyordu zaten. Hareket ederken çıkardığı ıslık sesi kendisini …