07.10.2018

Yıllar önce, neredeyse pancar üstüne yazılmış olduğunu düşündüğüm bir kitap okumuştum. Pan ve pancar, parfümler, krallar ve dahi tanrılar… bir sürü şey vardı kitapta. O kitaptan aklımda pek az şey kaldı belki ama bir şekilde değiştim onu okuduktan sonra. Bir gün, bir zarf içerisinde, masum bir pancarın iş yerimdeki masamın üzerinde belirmesine kadar aklıma bile gelmese de beni değiştirebilmişti kitap bir şekilde. Pancar masumdu belki ama onu koyan? Neden koymuştu bu pancarı masamın üzerine? Zarfa neden bir şey yazmamıştı? Ertesi gün, kokmayan çünkü iyi mumyalanmış bir sincap konduruluvermişti masamın ortasına başka bir pancarla birlikte. Ondan sonraki günse bir keman yayı …

Okumaya Devam Et

23.06.2018

Kuşlar ve sincaplar adına! bu ormanda çok mutluyum! Bundan beş yıl önce, kalabalık bir şehirde çalışıyordum. Hem de bir çöpçü olarak… En sevdiğim çöpler hayvan dışkılarıydı. Köy özlemimi gideriyordu kokuları. En sevmediklerim de pet şişeler… Çıkardığı sesten nefret ediyordum. Kağıtlar ve yemek artıkları da hoşuma gidiyordu. İşimden memnun olmasam da idare ediyordum işte. Ta ki, hayvan imha bölümüne ‘terfi’ olana kadar… İşte o zaman derhal, bir tek hayvan öldürmeden istifa ettim ve yerimi hayvanları işkence ederek öldüren bir sapığa devrettim. Ama ben mutluydum. Köyüme gidip yerleşmiştim. Şu an da alnım ak bir şekilde burada yaşamaktayım.

Okumaya Devam Et

06.04.2018

Kırbacı belinden çözüp bağlı olan çocuğun göz hizasında çeşitli şekillerde kıvırmaya başladı. Sanki gölge oyunlarıyla küçük kardeşini ya da çocuğunu güldürmeye çalışıyordu. Yüzünde muzip bir gülümsemeyle, önce bir sincap resmi yaptı bileklerinin hareketleriyle. Kırbacı şaklattıktan sonra bir de ayıcık yaptı. Sonra küçük bir çöp adam… Çocuk, ağzı açık onu izliyordu. Nasıl bu kadar hünerli olabiliyordu? Kırbaç çok uzundu. Aniden çöp adamın çocuğa göre sağ kolu, çocuğun şaşkın yüzünde kırmızı bir iz bıraktı. Çocuk çığlık bile atmadı, şaşkındı. Kırbaç bir an bile durmamıştı. Bunu yaparken ağzından bir tek sözcük çıkmamışsa da; kırbaç yeterince konuşuyordu zaten. Hareket ederken çıkardığı ıslık sesi kendisini …

Okumaya Devam Et

09.11.2017

Kucağında bir silah tutuyordu ama kimse tuttuğu şeyin silah olduğunu anlayamazdı. Kendi imal etmişti bu silahı. Bir tür savunma silahı olmasına rağmen etkinleştirilmek zorunda kalındığında içinde bulunduğu evren için çok tehlikeli hâle geliyordu. Silahın savunma amaçlı olması emniyet kilidinin akıllı olarak tasarlanmış olduğundandı. Bir tehlikede olmadığı an hiçbir güç çalıştıramazdı onu. Yanıltmak da mümkün değildi. Her şey yanıltılırdı gerçi ama bu silahı yanıltmak için çok şey feda etmek gerekiyordu. Silah bir yaratıktı. İlk bakışta bir sincap yavrusuna benzeyen, kırılgan görünüşlü olmasına rağmen epey dayanıklı, hatta etkinleştirilmediği sürece ölümsüz bir yaratık…Yumuşak huyluydu. Evcil hayvan olarak rahatlıkla beslenebilirdi. Duyarlı, anlayışlı ve zekiydi. …

Okumaya Devam Et