Birazdan okuyacağınız iki kelime ile ilgili tüm düşündüklerinizi, önyargılarınızı bir kenara bırakın ve beni, benim düşüncelerimi özümsemeyi deneyin. Haydi rastgele… Kelimeler: Kütüphane; namı diğer kitapların bulunduğu bina ve kıraathane, yani asıl anlamı okuma odası olan; ama en iyi ihtimalle gazete ve dergi okunan kahveden , en iyi ihtimalle çay içmekten başka bir şey yapmayan insanlarla dolu yerlerden bahseden… Peki bunların hangisi daha saygın? Hangisinde olmak isterdiniz yani? Ben, okuma odasında diğer insanlarla birlikte bulunup; kitap odasını depo olarak kullanırdım. Okuma odalarının; yani doğru anlamı ve çağrışımıyla kıraathanelerin içine bir de tartışma bölümü inşa ederdim. Hatta o bölüme “Hasbihalhane” adı verir, …
Etiket: börek
08.08.2018
Hiç kimse onun gibi yemek yapamazdı. Bu kadar iddialı bir cümle sarf etmemin nedeni, yemeği onun kadar ciddiye alan birisinin varlığına inanmayışımdı. Aslında bazen ona bile inanamıyordum. Yemek yapmayı öylesine ciddiye alırdı ki, bir şey doğrarken tahta ve plastik gibi lifli ya da zarar verici partikülleri olan malzemeler değil de obsidyen gibi taşlardan plakalar kullanırdı mesela. Kullanacağı blenderların ya da çok amaçlı mutfak robotlarının uçlarını kendi yapar, yaptığı malzemeleri çok iyi seçerdi. Yapacağı her yemeğe özel uçları kullanırdı. Bunu bile önemserdi. Nihayetinde her uç, her zaman yıkandığından buna gerek olmaz diye düşünebilirdi. Hatta böyle düşünmesi en uygun olanıydı çünkü bu …