Bir kasaba uğramıştım. Bir kilo pirzola ve bir tam dil alıp çıktım. Çıktığımda, oturduğum kenar mahallenin çocuklarının sessizce etrafımı sardıklarını fark ettim. O kadar sessizdiler ki, onları fark ettiğimde çoktan etrafımdaki çemberi daraltmaktaydılar. Uzun boyumun avantajıyla bir adım atayım dedim, adeta su gibi akarak engellediler beni. Tuhaftı, hiç böyle yapmazlardı. Cebimden birkaç kuruş çıkartıp attım, kafalarını bile çevirmediler. Oysa can atarlardı daha önce attığımda paraları kapmak için Yaklaşıyorlardı… Bir miktar güç kullanayım dedim, çokluğun gücüyle baskın çıktılar. Baktım bir şey yapamayacağım, çaresiz, öylece beklemeye başladım. Ne yapacaklardı bana? Yiyecek değillerdi ya.