Pek yakışıklı sayılmayan bir adamdan dans daveti almış olmak, hele bu adam pek güzel kokmuyorsa… oldukça rahatsız edici bir deneyim olabilir. Evet, epey önyargılı ve şekilci bir düşünce olduğunu biliyorum. Önce yakışıklı olmadığını, yani sayılmadığını söylüyorum; sonra da pis koktuğunu ekliyorum. Gerçekten de leş gibi kokuyordu ama emin olun, Eros’un kendisi gelse, böylesine pis kokan birisinin dans davetini kabul etmemi sağlayamazdı. Neden önce yakışıklı sayılmadığını söylüyorum? Reddetmek için en sağlam neden sayacağını biliyorum çoğunuzun bunu. Davetini kabul etmesem de ondan kurtulamamıştım. Bir öküzün misksiz, sadece dışkı gibi koktuğunu düşünün. Gerçi zaten iğdiş edildiğinden misk kokmaz bir öküz… İşte öyle kokuyordu. …
Etiket: dağ
02.11.2017
Elinde bir yürüyüş değneği, dağın yamacından zirveye doğru ilerlemekteydi. Sırtında eski bir heybeden gayrı bir şeyi yoktu. Zirveye de bir arkadaşının bir isteğini yerine getirmek için çıkıyordu. İşaretli bir yeri kazarak bakır bir küpü çıkarmak için…Bu tür şeyler de hep bakır olurdu nedense. Küpün içinde ne olduğunu bilmiyordu. Ne yalan söylemeli, çok merak ediyordu. Arkadaşı da açmamasını falan söylememişti ama zaten açmayacağına kendince emin olduğu için gerek duymamıştı muhtemelen. İşaret de oldukça belirli bir şeydi bereket. Üç-dört metrelik granit bir sütun…Zirveye vardığında heybeden kazma-kürek çıkarıp başladı kazmaya. Kazdı, kazdı, kazdı… Bir türlü o çarpma sesini duyamamıştı. Yorulmaya başlamıştı. Hava çok …