29.09.2018

Kekeme oluşumun sebebini hiçbir zaman hatırlayamayacağımı düşünüyordum. Bir travma sonucu başlamıştı çünkü bu durum. Şarkı söylediğimde de geçmiyordu. Bu şekilde yaşayacak ya da kontrollü bir şekilde bu travmamı anımsayıp onunla baş etmeye çalışacaktım. Terapistlere, hipnoz seanslarına girdim ama bir türlü hatırlayamamıştım. “Dinsiz Hoca” dedikleri, hiçbir müzik eğitimi olmasa da; sesiyle tedavi eden bir kadından söz edildiğini duymuştum. Söylenene göre kadın hiçbir şekilde müzik eğitimi almamıştı. İlkokuldaki solfej derslerinden bile bihaberdi. Okumamıştı çünkü. Okuma-yazması bile yoktu. Dinsiz Hoca sanını da; kendisi yaymış, hiçbir dinden olmadığını söylemişti herkese. Müslüman bir ülkede bunu söylemek büyük cesaretti bence. Kendisine neden ‘hoca’ dedirttiğini anlayamasam da …

Okumaya Devam Et

26.07.2018

Yapılmış en zarif teknenin içinde, yaratılmış en eciş bücüş yaratıkların bulunmasının mutlaka geçerli bir sebebi olmalıydı değil mi… İnsana benziyordu bu yaratıklar. Tıpkı onlar gibi konuşabiliyorlardı da. Ne var ki, her biri aynı sözcükler sarf ediyordu. Hem de aynılarını… Yani tek başlarına düşünmüyorlardı… Bir koroyu oluşturuyorlardı birlikte. Bir dilenciler korosunu… Geçtikleri kıyıların tanrılarından bahseden; binbir dinli, binbir dilli, binbir kusurlu bir koro… Teknenin alabandasında bir dilenmek için, bir yemek yemek ve bir de sıçmak için birlikte duran, diğer zamanlarda birbirlerinin ne görüntülerine ne de kokularına tahammül edebildiklerinden birbirlerinden ellerinden geldiğince uzak kalmak isteyen yaratıkların bulunduğu teknenin dümeninde de kimse olmazdı …

Okumaya Devam Et