02.03.2020

Tebeşirin tahtada çıkardığı sesi sevmez. Kötü hatıralar gelir aklına o saçma sapan “tssss tık tss tık tık tı tık tssss…” sesini duyduğu zaman. Bazen geriye çektiğinde tuhaf bir gıcırtı sesi olur ya, onu da sevmiyor. Tahta silme sesini de; sildikten sonra silgiyi tozdan arındırmak için bir yere vurulmasından çıkan o tok sesi de… Tebeşir kokusunu nerede olsa alır. Oysa kokusu normalde yok gibidir. Nefret bazen farkındalığı arttırdığından olsa gerek… Bir öğretmen o. İşinden istifa edip özel ders vermeye başlamış. Tüm çocuklara özel ders verir. Her düzeyden çocuk, onunla çalıştıktan sonra sıra dışı başarılı oluyor. İstediği ücret de ortalama. Tüm bu …

Okumaya Devam Et

21.01.2019

“Çok düşünme!” “Yeter artık, bu kadar ciddiye alma, düşünme artık.” “Çok düşünüyorsun…” Hep böyle demişti insanlar bana. Belki de beni küçümsemişlerdi. Hem de düşündüğüm için. Öyle sakin, az konuşan bir insan değildim, en mantık timsallerinden. Yok, ben normaldim. Yani düşünüyor gibi yapmadan düşünenlerinden… İnsanlar düşündüğümü yakaladıklarında, biraz dalmam ve biraz anlamlı konuşmam en büyük belirtiydi, hemen yapıştırıverirlerdi o nefret ettiğim emir kipli, sadece yüklemden oluşan, gizli özneyi unutmayalım, cümleyi. “Düşünme!” Nedenini anlamıyordum. Çocukken düşünmemizi öğütleyen insanlar, biraz düşünmeye başladığımızda hemen tersini söylemeye neden yeltenirlerdi? Neden düşünmeyen insan makbul sayılırdı? Bir şeyi anında yapan, hiç düşünmeden; akıcı bir şekilde konuştuğunu sanan, …

Okumaya Devam Et