Sinek… Rahatsız ediyordu beni. Oysa kitap okumaktaydım. Kıpırtısız bir şekilde. Sadece kitaba dikkatimi vermek istiyordum. Küçücük bir sineğin vızıltısına ve yüzüme ya da vücudumun muhtelif yerlerine temas etmesine en ufak bir tahammül ya da rıza gösteremezdim. Diğer taraftan da sineği öldürmeyi asla istemiyordum. Ne haddimeydi böyle bir terbiyesizlik yapmak! Bununla beraber sineği camdan dışarı güdecek motivasyonum da yoktu çünkü kitap okuyordum ve epey önemli bir kısmındaydım. Okuduğum bitkibilim kitabının Hiçbir paragrafını yarıda bırakıp elimdeki incecik tığla zor zahmet ördüğüm anlam zincirimi koparıp kaçırmak istemiyordum. Zaman geçiyor, kitap okunuyor, sinek rahatsız etmeye devam ediyordu. Geçen zamanla kitabımın sayfalarında azalma olsa da …