11.04.2018

Çok sevdiğiniz bir şeyi kaybederseniz ne yaparsınız? Ararsınız herhalde. Peki aranamayacak bir şey olursa? O zaman da beklersiniz. Gelmezse de yokluğuna alışır, yaşamaya devam edersiniz. Bu kadar basittir hayat. Öyle görünür… Ben de öyle yapmıştım. Gittiğinde hayatıma devam etmeye çalışmıştım; çünkü aranacak bir şey değildi kaybım. Nerede olduğunu biliyordum. Sesini duymamı sağlayacak rakamları, basit, herkesin taşıdığı bir cihaza yazabilir, o cihazı mucizevi kılmak için yapmam gereken tek şeyi yapıp o rakamlara basarak onun sesini işitebilirdim. Ya da aynı cihazın bir tek düğmesine basıp bekleyerek onu pikseller üzerinde görebilirdim. Yahut, birkaç tuşa basarak ona dijital harfler gönderebilirdim. Olmadı bir kağıt-kalem alır …

Okumaya Devam Et

05.04.2018

Bir şey kaybetmişti ve onu bir türlü bulamıyordu. Ne kaybettiğini, daha doğrusu kaybettiği şeyler arasından hangisine o kadar üzüldüğünü, hangisi için yatırım yapması gerektiğini, hangisini bulmayı gerçekten istediğini bilmiyordu. Bu da bir dünya şeyi kaybetmekten katbekat daha iç acıtıcıydı. O kadar çok şey kaybetmişti ki, kaybettiği şeylerin bir listesini bile yapamayacak hâldeydi. Kayıplarını unutmak otomatik olarak yaptığı bir eylem haline gelmişti çünkü. Kayıplarını dahi kaybetmişti ve tek odaklandığı şey buydu. Bunları düşünürken; çantasını boşaltmaktaydı. Çantasının içinde küçücük olana kadar özenle katlanmış, eski ve çantadaki bir şeyler bulaştığından yapış yapış bir kâğıdı eline aldı. Alelade bir kâğıttı ama kâğıtta yazılı olan …

Okumaya Devam Et