Banktan kalktım. Bu kez de fark edebildiğim bir varlık uğramamıştı yanıma. Belki birkaç böcek ya da binlerce polen dışında… Arkamda sadece biraz vücut ısısı bırakmıştım. Bir de belki bir tel saç, bir tutam tozlaşmış ölü deri ve banka tutunurken bıraktığım parmak izleri… Bu defa da kimseyle konuşmamıştım. Oysa bu zamanlar benim rastlantıya ayırdığım dakikalardı. “Belki,” dediğim anlar… Gidip okulu temizlemeye devam edecektim. Birkaç arkadaşla ancak bitirebiliyorduk koca binayı. Kimseyle bir sorunum yoktu. İş dışında pek konuşmazdım. Meşgul kalmaya çalışırdım konuşmamak için. “Gel otur azcık,” dediklerinde hep bir yerlerde bir bahane hazır ederdim. Onlar değildi aradığım, biliyordum. Dolayısıyla bir şey aradığımı …