Tavuğun derisini yüzdüm. Pişirdikten sonra yüzdüğümden tavuk harika kokuyordu. Derisinin kokusu da sinmişti. Yememek için kendimi çok zor tutuyordum. Oysa onu kedilere vermeliydim. Onlar çok seviyorlardı, biliyordum. Ben de onları seviyordum. Deriyi de seviyordum ama… kedileri daha çok seviyordum. Hiç sevmediğim; ama kedilerin sevdiğini bildiğim parçaladığım bir adet yumurta sarısıyla birlikte bir kaba koydum derileri ve onlara ikram ettim. Yumurtanın sarısını hiç sevmezdim.