18.04.2020

Karar veremeyen insanlardan oldum olası hoşlanmamışımdır. Dahası onlara güvenememişimdir bir türlü. Karar vermek harekete geçmeyi kolaylaştırır ya, dolayısıyla karar veremeyen insan görece daha az harekeetlidir. Böyle bir insan da basitçe, kısırdır.
En çok sevdiğim insanın karar vermek konusunda sorunları olması kaderin bir cilvesi olsa gerek. Kararsızlıklarına alışmış olsam da malum, sevgi her şey değil, güven de gerekiyor ve ona güvenemiyor olmak da büyük bir sorun oluşturuyor bünyemde.
Zaman geçiyor ve ona daha çok bağlanıyorum; ama güvenmek… güvenemiyorum bir türlü ve böyle giderse güvenemeyeceğimi, seve seve, istemeye istemeye ayrılmayı talep edip onu terk edeceğimi biliyorum.
Bilmek şöyle dursun, ertesi gün böyle yapmayı planlayarak yatıyorum yatağıma. Yarın benim için kötü bir gün olacak. Daha doğrusu kereviz gibi, yararlı; ama kötü kokan bir gün… Gerçi ben kerevizi severim; ama çoğunuz sevmediğiniz için iyi bir örnek olur diye düşündüm.
Gün boyunca akşamı düşündüm. Yemekte yine siparişini veremeyecekti ve ben fırsat bu fırsat deyip; basacaktım ayrılık mührünü hemen.
Sabır pek bende mevcut olan bir şey değildi. Ayrılmayı da bilemezdim zaten. Yöntem olarak bir sürü sıkıntım vardı anlayacağınız. Bunun için de kolaya kaçacak, bir bahaneyi kullanarak ayrılacaktım ondan.
Akşam yemeğinde, garson gelir gelmez karidesli makarnayı isteyeceğini nereden bilebilirdim! Sanki bilir gibi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir