25.11.2018

Bunun üzerine, tekrar ailemin yanına döndüm. Belki kendim gibi düşünenleri bulabilirdim orada. Ailemin bulunduğu çevreye pek az girdiğimden; onların tersine içinde bulundukları durumdan sıkılan, bu durumu değiştirmek isteyen birileri vardı belki de. Birkaç genç… Sadece birkaç genç bulabilmiştim. Onlar benim yaptığım gibi gerçek dünyaya atılmamış, yüzünün bir tarafını yakmak gibi radikal bir saçmalıkta bulunmamıştı. Onlar ellerinin nasırlarıyla övünmekle yetinmişlerdi. Aslına bakarsanız, ‘yetinmek’ sözcüğü pek bir ukalaca kalıyor. Onlar benim yapmak istediğimi, ortam değiştirmeden yapabilmiş, hatta kendilerini altınlara kabul ettirebilmişlerdi. Oysa ben… Artık kaslanmışlardı. Yüksek ısı olmadan sertleşmenin bir yolunu bulmuşlardı. Aralarına katılıp ellerimin nasırlanması, güçlenmek ve sertleşmek için çalışmaya başlamıştım. …

Okumaya Devam Et

13.08.2018

Biliyordu. Yaşamak için bir sürü neden vardı. Peki o ne diye başka sebepler arıyor, yenilerini diliyordu? Neden eskilerini değerlendirip yenilemiyordu? Neden devamlı istiyor, olanları itiyordu? Böyle yapınca önü hep boş kalıyor, o devamlı aranıyor, hiçbir şeyi yokmuş gibi görünüyordu işte. Eh, bu şekilde olunca da; yaşamak için sebepler aradığında, sadece önündeki boşluğu görüyordu. Bir gün, kendi halinde birisine rastladı. Yanında yöresinde bir sürü yaşama sebebi bulunan, elleri kolları dolu olan birisine… Usta bir yankesici sandı kendisini ve içlerinden bir taneciğini, aşırdı. Bir sürü insanın yaptığı hatayı o da yapmıştı işte. Kendisinin olmayan bir amacı, bir sebebi aşırmıştı. Bu sebep, onu …

Okumaya Devam Et