Sırça bir köşkün nasıl olacağını merak ederdim eskiden. Şimdilerde her şey sırçadan artık. Harıl harıl çalışılan binalar sırçadan, telefon kulübeleri, otobüs durakları… sırçadan. Artık ‘sırça köşk’ diyecek olsan önce anlamayıp; sırçanın cam demek olduğunu söylediğinde gülüyorlar sana. Bahçesinde türlü çeşit bitki ve hayvanlar yetiştireceğim bir köşk olurdu bu köşk hayalimde. Kendim bile görmeyip merak ettiğim bitkileri bu hayalde, bu köşkün bahçesinde görme fırsatım olurdu. Adamotunu, kuzukulağını, etobur bitkiyi… Kızılderililer gibi makosenlerle ekip biçerdim toprağı. Kitabımı öyle okur, yazımı öyle yazar, voltamı öyle atardım. Bazen de; tıpkı bir Kızılderili gibi kulağımı toprağa dayar, geçenin hangi araba olduğunu anlamaya çalışırdım. ya da …
Etiket: çeşit
01.06.2018
Sadece çorba yapıp satan bir lokantanın hem sahibi, hem de tek personeliydi. Kavruk bir yüzü vardı ama balık etliydi. Ne kadar kilo alırsa alsın yüzüne yansımayacak olan şanssızlardandı o da. Devamlı çorba karıştırırdı. Zaten çok fazla müşterisi olmazdı. Daha doğrusu çoğunlukla belli saatlerde müşteri geldiğinden, işinden alıkoyan olmazdı. Fark ettiğim üzere, talepten çok çok fazlasını yapardı. Hazırladıklarını nasıl değerlendirdiğini hep merak ederdim. Envayi çeşit çorba pişirirdi. Mis gibi kokardı. Hoşuma gitmeyen birine bile rastlamamıştım. Hepsinin ayrı bir lezzeti vardı. Bütün bunların çöpe gitmesi fikri bile acı vericiydi ama o kadar özen gösterdiği çorbalarını öylece atması mantıksızdı. Mutlaka başka bir şekilde …