Kanatlarını çırptı. Kendi elleriyle yaptığı, kendi kanatlarını. Güneşe doğru fazlaca havalanmamayı öğrenmişti atalarından. Yere fazlaca inip bir antene takılmamayı da kendisi akıl edebiliyordu. Peki ne yapacaktı havada? Uçaklar ne yapıyorlardı? Bir yerlere insan, eşya, bomba taşıyorlardı. O dünyada olduğu yerden başka bir yerde olmak istemiyordu ki. Yine de havalanabildiğini bilmek güzeldi. Keşke bu kadar uğraşı işe yarar bir şey için olsaydı. Gerçi o mantıklı bir insan olduğunu hiçbir zaman iddia etmemişti. Bu da mantıklı olan bir insanın söyleyebileceği bir şeydi. Arada bir de olsa havalanmak onun için iyi olabilirdi. Bunun için bile değerdi harcanan o kadar emeğe.
Etiket: mantık
20.06.2018
Telefonlar çalıyordu ama hiçbir insan o telefonlara bakmıyordu. Sanki telefonlar bakılmamak için çalıyordu. Kimin bakmaması için çaldığı ise muamma idi. Peki telefonlar çalmadığında? O zaman bakılması için mi çalmıyordu? Eğer öyleyse de kimin için çalmıyordu? Belki bu soru ve tespitler saçma görünüyordu ama bazen çalan telefonları kimse duymazdı da; hiç çalmayan bir telefon milyarlarca kilometreden duyulur; çalınmadığı için cevaplanmazdı. Bazen de çalan bir telefon çaldığı an cevaplandığı için bir daha çalmayabilirdi. İşte böyleydi… Mantık telefonlara da telefonların ucundaki insanlara da işlemezdi.