05.02.2019

Bir fırın eldiveninin içinde tuhaf iki yüzük bulsaydınız ne yapardınız? Yüzükleri takardınız herhalde. O da öyle yapmıştı. Ellerine takmıştı onları. Böyle yaparak ateşe dayanıklı olacağını bilseydi de takardı. Hem de kalıcı olarak… Yüzük ellerine gömülüp kemiğine kaynaştığında ve üzerlerine parmaklarının derisinin kapandığına şahit olduğunda, henüz bunu bilmemekteydi. Yine de acı çekmediği için bunun üzerinde durmayıp halüsinasyon gördüğünü farz etmeyi tercih etti ama gördüğü bu halüsinasyonun etkisiyle fırın eldivenini takmayı unutup elleriyle daha yeni pişmiş bir tavuğu bulunduran metal tepsiyi kavrayıp yanmayınca, tanık olduğu şeyin gerçek olduğunu anlamak zorunda kaldı. İşte bazen anlamak zorunda kalırsınız; ama buna hiç de hazır değilsinizdir. …

Okumaya Devam Et

07.05.2018

Gözlerini açmadan elini sol tarafına götürüp varlığını hissetmeyi bekledi. Adamın kaslı gövdesinin varlığı güvende hissetmesi için yeterliydi. Yanı sıra, sevdiği, çok sevdiği bir varlığın dünya yüzünde olabileceğini hatırlatıyordu ona. Birisini düşünürken gözlerinizi yaşartan türde bir sevgiydi bu. Aşk çok geçici geliyordu bu sevgiyle karşılaştırıldığında. En azından o öyle düşünüyordu. Acaba sevdiği kadar seviliyor muydu? Nedendir bilinmez, bunu pek umursamıyordu. Yeterince sevmediği için mi umursamıyordu; yoksa tek amacı sevebileceği bir varlık bulmak mıydı? Belki de o bunu itiraf edecek kadar dürüsttü ve kendisine yeterince güvenip kendisini yeterince sevebiliyordu. Kendisini sevdiği için de sevgisini verebilecek kadar cömertti. Uygun birisine verebileceği kadar…

Okumaya Devam Et