Toplantıdaydılar; ama onun tek yaptığı karşısında oturmuş bir şeyler konuşan adamın resmini çizmekti. Söylenen hiçbir şeyi dinlememişti. Zaten oraya neden geldiğini de bilmiyordu. Onun ne işi vardı ki o masada? O bir sanatçıydı. Şiir yazar, resim yapar, keman çalardı. Bu şirkete de neden arkadaşlığını devam ettirdiğini bile bilmediği bir arkadaşının yardımıyla, yaratıcı, aslında kreatif, üretim müdürü olarak getirilmişti. Kreatif Üretim Müdürlüğü… Saçmalıktı bu. Daha önce böyle bir şey hiç duymamıştı. Zaten ne yapacağını zerre kadar anlamamıştı. Yine de… doğrusunu söylemek gerekirse açlıktan ağzı kokuyordu çok uzun zamandır. O kadar zayıflamıştı ki, içten içe şikâyet ettiği, neden arkadaş kaldığını sorguladığı arkadaşı …