09.06.2018

Savunmasız bir kuşu avlayan bir kediye neden içerler insanlar? O savunmasız kuş da savunmasız bir böceği avlamıştır. Zaten savunmasız kediyi de biz insanlar evcilleştirmişizdir. Savunmasız insanları da daha büyük insanlar avlamıştır. Baktığın yere göre bu hayatta aslında her şey, savunmasızdır. O öyle değildi. Kendisinin asla savunmasız olmadığına inanırdı ve ona gerçekten hiçbir şey olmamıştı. Bir kavgadan burnu bile kanamadan çıkardı mesela. Ya da doğal afetten… Hiç kimse ona inanmıyordu benim dışımda. En iyi arkadaşımdı. Her an yanımdaydı. Benimle tartışmasını, ufkumu açmasını becerebilen tek kişi oydu. Bir gün, bir odadaki bir koltukta, kağıt mendiller ve yazılı kağıtlar eşliğinde; içimde, öldü.

Okumaya Devam Et

06.01.2018

Her gün, elinde küçücük bir kavanoz taşırdı. Koyu camlı, orta boy bir kavanoz. İçinde ne olduğunu hep merak ederdik. Odaya geldiğinde özenle masaya koyar, sonra da montunu asardı askılığa. Dört kişi çalışırdık. Çağrı operatörüydük. İşimiz inanılmaz yoğun olurdu. O hepimizden çok çalışır, hiç yakınmazdı bizim tersimize. Zaten pek az konuşurdu. Onunla ilgili en çok merak edilen şey, kavanozun içinde ne olduğu idi. Bunun üzerine iddialara bile girilmişti. Ne var ki, kimse ne sormaya ne de gizli gizli kavanozu açmaya cesaret etmişti. Bir gün kendimi tutamayıp sordum. Başını kaldırdı ve yüzüme, söyleyeceği sırra değip değmeyeceğini tartarcasına baktı ve kavanozu açtı. ‘Bu …

Okumaya Devam Et

16.11.2017

Fısıltılar… Fısıltılar… Koskoca ülkede herkes, her şey fısıldıyordu. Arabalara susturucu takılmıştı. Anons sistemleri fısıldıyordu. Mikrofon külliyen yasaktı. Hapis cezası veriliyordu bulundurup kullananlara. Reklamlar bile fısıldıyordu. Müzik kulaklıkla dinleniyordu. Gürültülü müzik dinleyenler toplumdan dışlanıyor, kulaklıkla bile olsa, bunu yapanlar pislik muamelesi görüyorlardı. Öyle ki, stüdyoların kapısında polis bekliyordu ses yalıtımı iyi olmayan yerlere ceza yazmak için. Yüksek sesle konuşmak gibi talihsiz bir huyu olan, bunu ne yapsa değiştiremeyen biri linç bile edilmişti. Tarih kitaplarından okunabilirdi. Ülkenin sınır kapılarında askerler sus işaretiyle bekliyorlardı. Bu bir nevi törensel duruştu. Seremoni haline gelmişti. Ateşli silahlar kullanamıyordu kimse.  Devlet görevlileri bile… O gün, her zamanki …

Okumaya Devam Et